28 Eylül 2015 Pazartesi

İrmikli top köfte




Merhaba sevgili okur
Biraz oldu görüşmeyeli bilirim.
Hale'yi kaptığım gibi memlekete gittim.
Üç haftacık kadar da kaldım söylemesi ayıp.
Dönüş malum; bayram trafiği, yerleşecek eşyalar, beni bekleyen bir okul falan filan.
Yorgunluktan ölüyorum desem yalan olmaz.
Gözkapaklarım oldu yarım ton.
El kadar bebeği yeni tanıdığın bir kadına bırakıp da elin çocuklarına ders anlatmaya gitmek nedir bilir misin?
Empati kur işte, düşün halimi...
En çok söylediği, en anlamlı söylediği kelimesi anne olan bir bebeği bırakıp da gidiyor işte insan.
Ne büyük bir ihanet bu minicik bebeğime diye aklımdan geçiyor sık sık.
Senin bebeğinin yanında olman gerekmiyor mu diyorum.
Sonra durup haftada 4 gün zaten, öğleye kadar zaten, bakıcı ilgileniyor zaten, şu kadar saatinde uyuyor zaten diye diye kendimi avutmakla geçiyor zaman.
Hasılı /bin kere söyledim, yine sölerim/ anne olmak zor zanaat.
Gözlerimin dolmasını, yüreğimin kabarmasını bastırıp 12. sınıflara ders çalışma taktileri verdim bugün.
Allah başka ayrılık vermesin.
Kimseyi evladıyla sınamasın.
Daha fazla yazmayayım sevgili okur.
Bilmeden nankörlük edip Rabbimizi rencide etmekten korkarım.

tarif;
Avuç içi kadar iki kez çekilmiş kuzu kıyma
yarım soğan
ekmek içi
irmik
1 diş sarımsak
irmik
tuz
karabiber
kimyon

3 Eylül 2015 Perşembe

Senin "eylül" dediğine ben "yas" diyorum.


Furya haline dönüşmüşse bir şey, benim kusasım   geliyor sevgili okur.

Kızımın adını Eylül koymuş olsam  koşa koşa mahkemeye gider, değiştirirdim.
Ne çok eylülsever varmış.
Niye bunca zaman tutmuşlar içlerinde de hepsi aynı anda dile gelmiş.
Bıdı bıdı bıdı bıdı işte.
Niye kızıyorsam şimdi millete.
Ben aslında eylüle değil de millete kızıyorum doğru.

Bu eylül  hayatımıza ne kattı?
Nasıl geldi bilen yok.
Öyle güzel ensar olduk ki topraklarımızda can verdi bebekler.
Utanmadık sayfa sayfa resimlerini  paylaştık.
Midesi bulanan herkes birden Suriyeli dostu kesildi.
Ne oldu arkadaşım?
Katya'ya kahve emretmeye mi geliyordu bu Suriyeliler bizim vatanımıza?
Hayalinde öyle miydi?

İstediğimiz kadar ağlayalım şimdi.
Bir can daha sorgusuz sualsiz cennete gitti.
Kendimi asasım, etlerimi liğme liğme edesim geliyor.
Sokakta gördüğüm herkesin suratına balgamlı bir tüküresim...
Yaratılmışların en aşağısı, aşağınında aşağısı değil mi buna sebep olanlar?
Sen otur eylül türküleri çal.

Öfke nöbeti bu olsa gerek.
Başım çatlayacak ! 

Allahım bize biraz inşirah gerek, lütfen.