30 Mayıs 2015 Cumartesi

Doğum günümde...

Sessiz sedasız, neredeyse kimsesiz girdim yeni yaşıma.
Değiştim mi?
Hem de çok...
Anneyim ben artık.
Yitirdiğim yaşımda hayallerini kurduğum zirveyi yaşadım elhamdülillah.
Duygusaldım, daha da hassaslaştım.
Güçsüzdüm, pes etmemeyi öğrendim.
Bazen özgüven patlaması yaşarken, çaresizliğin ne olduğunu o hastalandığında öğrendim.
Allah'a gerçekten dayanmanın ne olduğunu bizzat tattım.
Yitirdiklerim oldu, evet.
Ancak öldüğümde kavuşacaklarım...
Hayatıma yeni girenler de oldu, kaybettiklerimin ertesi hafta hem de.
Ömrümün bana en çok şey katan yılıydı bu.
Uykusuzluğu öğrendim.
Bir poşet hışırtısına onunla dakikalarca gülmeyi...
Bir başkası aşı oluyor diye o sustuğunda bile ağlamaya devam etmeyi...
Uyandığımda, uykumda bile eşime onu tembihlediğimi öğrendim.
Kendi sığınmalarıma inat sığınak olmayı öğrendim.
İyilikten anlamayan, yaptığım onca yemeğe yönünü bile dönmeyen birine böyle tutulacağımı bilemezdim.
Yaşlanmaktan hiç korkmazken, irkildiğimi fark ettim.
Yalnızlığı öğrenmesini hiç istemedim.
Bir geline kına yakılırken onun kına gecesini düşünüp hisleneceğim aklıma gelmezdi.
Artık ayakkabıların, çantaların bir oyuncak kadar dikkatimi çekmediğini fark ettim.
Kimseyi uyuduğunda bu kadar özlememiştim...

...
...
...

Bu pek sevdiğim şarkı benden bana gelsin sevgili okur.
Hayırlı geceler.